Yapay Zeka: Antik Yunanlıların Kehanetleri Gerçek mi Oluyor?

TAKİP ET

Antik yunan mitolojisi günümüz geleceğine dair ön görüler mi taşıyor? Kontrolsüz bir şekilde gelişmekte olan yapay zeka ve robot teknolojileri, asırlar öncesinden biliniyor muydu? Kontrolsüz bir şekilde geliştirilen ve artık kendisini geliştiren bu teknoloji, dünya tarihindeki en büyük tehlike olarak karşımıza çıkabilir mi?

Gündelik hayatın bir parçası haline gelen ve hızla gelişen yapay zeka; tıp, otomotiv, finans, savunma teknolojileri hatta sanat, kültür ve edebiyat gibi alanlarda dahi kullanılmaktadır. Ancak yapay zekanın bu denli hızlı ve kontrolsüz gelişimi ile birlikte birçok kişide çeşitli endişeler oluşmaya başladı. Bazı insanlar bu teknolojinin aslında potansiyel bir son içerdiğini ve asırlar öncesine dayanan uyarılara kulak asılmadığını öne sürmeye başladılar. 

Antik Yunanlılar gerçekten günümüz teknolojisini hatta daha ilerisini ön görerek çesitli uyarılar içeren kehanetler öne sürmüş olabilirler mi? 

 

Pandora'nın Kutusu: Antik Yapay Zeka Prototipi 

Filmlere konu olmuş, meşhur Pandora'nın kutusu hikayesi aslında Antik Yunan bilgelerinin, ya da kahinlerinin yapay zeka teknolojisine dair uyarılarını içeriyor olabilir mi? 

Efsaneye göre Olimpos Dağı'nın kadim tanrıları; insanlardan ve insanların önderi ya da ilk devrimci olarak da kabul edilen Prometheus'tan intikam almak istiyorlar. Tanrılara yakışır bir intikam olması adına da Pandora isimli yapay yani insanımsı bir kadın var ederler ve bu kadını, Epimetheus'a hediye ederler. Epimetheus, Prometheus'un kardeşidir. 

Pandora isimli bu yapay kadın, yaratılırken kendisi ile beraber gizemli bir kutu da var edilir. İşte bu meşhur kutu, Pandora'nın kutusudur. Efsaneye göre tanrılar, Pandora'nın bu kutuyu ne yapıp edip, açacağını biliyorlardır ve öyle de olur. Pandora, kutuyu açar ve tüm dünyayı kötülük kaplar. 

Sizce de hikaye biraz garip değil mi? Yapay bir kadın ve belirsiz bir kutu, kutunun içerisinden dünyaya yayılan bir kötülük? 

 

Antik Savunma Robotu: Talos 

Kaynaklarda Topal Tanrı ya da Demirci Tanrı olarak da geçen Tanrı Hephaestus, Girit adasını korumak adına mekanik bir varlık, günümüz adıyla robot üretir. 

Bu robot rivayete göre çok hızlı olmakla birlikte, bir o kadar da büyük ve güçlüymüş. Günde 3 kere Girit adasını dolaşır ve adaya yaklaşan her türlü tehditi geri püskürtür ya da ortadan kaldırırmış. 

Bırakın yapay zekayı ya da robot teknolojilerini, artık basit kabul edilen silah mühendisliklerine dair dahi sıfır bilgi sahibi olunan bir çağ, Antik bir çağda bu tarz bir efsanenin ortaya çıkması, kaynaklara geçmesi ve günümüze ulaşması beraberinde birçok soruyu da getiriyor. Gerçekten ileriye yönelik ön görülmüş tehlikeler söz konusu olabilir mi? 

 

Kendi Eseri İle Evlenen Heykeltraş: Pygmalion

Pygmalion yaşadığı dönemde ön plana çıkmış, öyle ki namı tanrılara ulaşmış bir heykeltıraştır. Pygmalion'un bir hedefi vardır; mükemmel kadın heykelini var etmek. Efsaneye göre Pygmalion uzun uğraşlar sonucunda o mükemmel kadın heykelini yapar. Ancak, hedefi artık aşkı haline gelir. Heykeltıraş, kendi yaptığı bu esere, kadın heykeline aşık olmuştur. Durumu pek iç açıcı değildir. Öyle ki, Afrodit bu adamın yakarışlarına kulak verir ve bu kadın heykelini gerçek bir kadına dönüştürür. Heykeltıraş ve yapay kadın evlenirler. 

Sizce Antik Yunanlılar, insan evriminin, insan geleceğinin potansiyel ilerleyişini ön görmüş olabilirler mi? Yakın tarihte robotlar ile evlenen insanlar görebilir miyiz? Hatta bu robotlar yapay rahim teknolojisi ile dünyaya çocuk getirilmesini sağlayabilir mi?

 

Sorular bir kenara dursun. Yapay zekanın ilerleyişi göz önünde bulundurulduğu taktirde dünyanın istila edilmesi ya da insanoğlunun potansiyel sonu gibi ihtimaller şuan imkansız gözüküyor olsa da, efsaneler bize, bu korkunun çok eskilere dayandığını göstermektedir. Antik yunan mitolojisi içerisindeki bu efsaneler, yapay zeka ya da robotlara yönelik korkunun ilkel bir yansıması olabilir.

yapay zeka antik yunan mitolojisi kehanetler